Melanie Klein (d. Melanie Reizes) Avusturya asıllı İngiliz psikanalist. Çağdaş psikanaliz ve çocuk psikolojisi alanların etkili olan Klein, serbest oyun gözlemleri sayesinde çocuğun bilinçaltına ilişkin içgörüler sahibi olabileciğini göstererek iki ya da üç yaşlarındaki çocuklarına psikanaliz edilmesinin önünü açmıştır. Aynı zamanda Nesne İlişkileri Okulu’nun () kurucusu olarak kabul edilir.
Viyanalı bir dişhekiminin en küçük çocuğu olan Klein, tıbba erken bir ilgi duyduğunu ancak 21 yaşında evlendiğinde planlarından vazgeçtiğini ifade etti. Bu mutsuz evlilik sırasında üç çocuk doğurdu. I. Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl önce Budapeşte'de psikanalize ilgi duymaya başladı ve kendisi Freud'un yakın bir arkadaşı olan Sándor Ferenczi ile psikanalize girdi. Ferenczi, onu küçük çocukların psikanalizini incelemeye çağırdı ve 1919'da bu alandaki ilk makalesini yayınladı. İki yıl sonra Karl Abraham tarafından Berlin Psikanaliz Enstitüsü'ne davet edildi ve Londra'ya taşındığı 1926 yılına kadar orada kaldı.
Melanie Reizes Klein, 1882 yılında Viyana’da Moriz ve Libussa Reizes’in dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Annesi Libussa ile arasında 24 yaş bulunan babası Moriz Reizes Polonyalı Yahudi bir genel cerrahtır.1 Melanie Klein da babası gibi tıp okumak istediyse de genç yaşta evlenip çocuk sahibi olduğu için bu isteği gerçekleştirememiştir.2
Melanie Klein, babasının gözdesi olan kardeşi Emilie’yi çok kıskanmaktadır; çok yakın ve bağlı olduğu kardeşi Emanuel’den bir dâhi olarak bahseder ve annelerinin gözbebeği olan Sidonie, sekiz yaşında, Melanie Klein daha dört yaşındayken, tüberkülozdan ölür.3
Melanie Klein, 1899’da annesinin küçük kuzeni, aynı zamanda kardeşi Emanuel’in arkadaşı Arthur Steven Klein ile tanıştığında henüz on yedi yaşındadır.4
Babası Moriz Reizes, ertesi sene zatürreden vefat eder. Ardından 1902’de kardeşi Emanuel kalp krizinden hayatını kaybeder. Onu derinden yaralayan kardeşinin ölümüyle büyük bir yasa giren Melanie Klein, 31 Mart 1903’te yirmi birinci yaş gününün hemen ertesi gününde evlenir.5
Eşi Arthur, iş faaliyetleri nedeniyle birçok seyahat için ortadan kaybolur ve yavaş yavaş Melanie Klein’dan uzaklaşır. Klein, bu evliliği “mutsuzluğunun asıl nedeni” olarak tanımlar.6
İlk çocuğu Melitta’yı 1904’te doğurmadan önce Klein ailesi Rosenberg’e yerleşir. Diğer çocukları Hans 1907’de, Erich 1914’te dünyaya gelir. Bu süreçte Klein duygusal sorunlar yaşamıştır.7
Klein ailesi, Arthur Klein’ın işi sebebiyle 1910’da Budapeşte’ye taşınır. 1912’deki durulmaya rağmen evlilik, 1913 ve 1914 –Erich’in doğduğu ve annesi Libussa’nın öldüğü yıl- arasında kötüye gitmeye devam eder. Bu duruma kanıt olarak Melanie Klein’ın annesine yazdığı mektuplar ve 1913-1920 arasında depresyondan kaçmak için kaleme aldığı mektuplar gösterilebilir. Daha sonraları çift 1923 yılında boşanmıştır.8
Melanie Klein, bahsedildiği üzere evliliğine dair bir kriz yaşamaktayken annesini de kaybetmesi ile beraber iyice şiddetlenen bir depresyon yaşar. Ailesi ile Budapeşte’ye yerleşmelerinin ardından Macaristan’ın en seçkin analisti ve Freud’un “sevgili oğlu” olarak nitelendirdiği Sándor Ferenczi (1873-1933) ile 1912’den 1919’a dek sürecek bir analize başlar. 1914’te Freud’un ‘Düşler Üzerine’ metnini okuduktan sonra psikanalize başlangıç seviyesinde atılır.9
Ferenczi’nin bazı özelliklerini taklit etmesinin yanı sıra, onun geliştirmiş olduğun “içe yansıtma”, “yansıtma” gibi kavramlarını ödünç alır. Klein, bu kavramları yaratıcılıkla ele alarak kökten dönüştürür.10 Ayrıca Klein otobiyografisinde Ferenczi’nin kendisini çocuk psikanalizine yönlendiğini de belirtir.11
1919’da Budapeşte Psikanaliz Derneği’nde sunduğu, bir sonraki yıl “Der Familienroman in statu nascendi” başlığıyla yayınlanan ilk çocuk vaka analizi sayesinde Melanie Klein, çalışmalarını birinin gözetimi olmadan sürdüreceği derneğe üye olarak kabul edilir. Üç yaşından beri gözlemlediği öz oğlu Erich’in analizini Fritz ismiyle sunar (diğer iki çocuğu kendisinin annesi tarafından eğitilmiştir.). Bu vaka analizinden itibaren meslektaşları, Klein yaklaşımının psikanalizin ilk yıllarında iyi bilinen çocuk analisti Hermine von HugHellmuth’un yaklaşımından farklılaştığı gibi Anna Freud’un yorumundan da uzaklaştığını söyler.12
Birinci Dünya Savaşı ile beraber Melanie Klein, Berlin’e gider ve orada psikanalizin çok önemli bir ismi olan Karl Abraham ile tanışır. Abraham, Klein’ın danışmanı ve yol göstericisi olur, ayrıca kuramında da büyük etkileri olmuştur. Berlin Psikanaliz Enstitüsü'nde beş yıl kadar kalır ve tekniğini geliştirir.13
Salzburg Psikanaliz Kongresi'nde Ernest Jones'un dikkatini çekince onun davetiyle 1925 yılı sonlarında Londra'ya yerleşir.14 Klein, çocuklarda sürdürdüğü psikanalitik çalışmalarında ilgisini içselleştirilmiş nesnelere odaklaştırarak psikanaliz kuramına farklı bir boyut getirmiştir. Görüşleri başlangıçta British Psychoanalytic Society’de sert tartışmaların yaşanmasına neden olmuştur. Klein’a karşı çıkanların başında Anna Freud gelir.15
Donaldson (1996)’ın bildirdiği üzere Anna Freud 1927’de yayınlamış olduğu “Çocukları Analiz Tekniklerine Giriş” kitabında Klein’ın yöntemine saldırarak bunu korkunç bir tarzda “Freudyen değildir.” diyerek etiketlemiştir.16
Çocukların Analizi Sempozyumu da, Anna’nın buradaki eleştirilerine karşı Klein’ın bir yanıt verebilmesi için düzenlenmiştir. Melanie Klein ve Anna Freud, her ikisi de kendi kuramlarını yaratırken Sigmund Freud’un çalışmasının değişik unsurlarını seçerek almışlardır; ancak aralarındaki farklılık gelişim kuramı mı yoksa terapötik teknikler mi konusundadır. Anna’nın kuramı, Freud’un çocuğun psikolojik gelişimi kuramına hiçbir şekilde aykırı düşmemektedir. Buna karşın Melanie Klein ise Freud’un klinik uygulamalarına odaklanmakla birlikte gelişim kuramında bir değişiklik yaparak yetişkinler için kullanılan analitik teknikleri çocuklar için kullanma yolunu seçmiştir. Aslında, birbirleriyle çatıştıkları temel konu şu idi: Klein’a göre, ölüm içgüdüsünü ele alırken, süperego hakkındaki kuramsal kısım dikkate alınmalıydı; çünkü o bunun Ödipal Kompleks’in çözümlenmesinden önce ortaya çıktığına inanıyordu.17
St. Clair (2004)’in bildirdiği üzere kendi çocuklarını ve arkadaşlarının çocuklarını analiz eden Melanie Klein, sert ve cezalandırıcı süperegonun çok daha önce oluştuğunu gözlemlemişti ve bu nedenle de Sigmund Freud’un inandığı gibi Ödipal Kompleks’in değil ama anneyle olan ilişkinin bu yapının gelişiminde temel olduğu konusunda kuramsal bir açıklama getirmişti.18
Sonunda dernekte bir bölünme gerçekleşir. “B grubu” denilen bir kesim Anna Freud’un liderliğini izlerken “A grubu” denilen ikinci bir kesim de Klein’a bağlı kalır. “Bağımsız” denilen üçüncü bir kesim ise yansız kalmayı yeğler. Bu bölünme günümüzde de varlığını sürdürmektedir.19
Klein, kırklı yaşlarından itibaren artık genç hastaları analize kabul etmez. Londra’da 78 yaşında anemi ve yaşlılık sebebiyle 22 Eylül 1960’ta hayatını kaybeder.20
Melanie Klein, Nesne İlişkileri Okulu’nun kurucusu kabul edilir. Klein’ın Nesne İlişkileri Teorisi özellikle çocuğun ilk altı aylık yaşamındaki anne ve çocuk arasındaki yoğun duygusal bağı vurgulamaktadır. Bebek ve anne arasındaki ilişkiyi cinsellikten ziyade sosyal ve bilişsel terimlerle izah etmektedir.21
Oyun tekniğini kendi çocuklarıyla değil diğer çocuklarla, çalışma arkadaşlarının çocuklarıyla, Berlin’de Abraham’ın idaresi altında geliştirir.22 Klein’ın kullandığı en temel yöntem olduğu söylenebilir.
Analiz odasında kısa bir masanın üzerinde küçük ve basit oyuncaklar yer alır: Tahtadan küçük adam ve kadınlar, arabalar, at arabası, trenler, hayvanlar, evler, aynı zamanda kağıt, makas ve kalemler. Komplekslerinin ilk işaretlerini, oyuncaklarla nasıl oynadığı ya da onlarla oynamayı nasıl kestiğiyle ve oyuncaklara karşı genel tutumuyla verir.23
Türlerinden söz edilen bu oyuncakların oyun analizi tekniğinde önemi büyüktür. Küçüklükleri, çok sayıda olmaları ve geniş çeşitlilikleri çocuğa temsili oyunda bol çeşitlilik olanağı sunar. Aynı zamanda basit olmaları da farklı şekillerde kullanılabilmelerini sağlar. Böylece bu şekildeki oyuncaklar fantezilerin ve yaşantıların çeşitli yollarla ve ayrıntılı şekilde ifadesi için çok uygundur.24
Sıradan oyunların dışında gelişen fanteziler ve hayali oyunlar da çok büyük önem taşımaktadır. Çocuk hayali oyunda oyuncaklar aracılığıyla kendini, analizinin başka bir evresinde gösterdiği kendini, oynar. Bu oyunlarda analist genellikle bir ya da daha fazla rol edinir. Klein, bu rolleri çocuğun kendisine olabildiğince detaylı şekilde anlatmasını ister.25
Oyun tekniği, kendine has bir yorumlama stiline sahiptir. Kleincı yorumlama oyun tekniğinin tamamlayıcı parçası; hatta temelidir.26
Klein için oyun oynamak, Freud’da rüyanın gördüğü işlevi, bilinçdışına giden kutsal yolu imar eder. Oyun sırasında saldırganlığın nasıl ifade edildiğine dikkat eden, hasar görmüş nesnelere özel bir ilgi uyan Klein, analiste uygulanacak fiziksel saldırganlığı yasaklama dışında yasaklayıcı bir sınır koymaz.27
Klein, kuramını, bebeklerin içsel çatışmalar, saldırgan, yamyamsı dürtüler ve ilkel yok edilme-zarar görme anksiyeteleriyle baş etmek için ortaya çıkardıkları ilkel savunmalar üzerine inşa etmiştir.28 Bu noktada bebeklerin ilk yılda geçtiğini ifade ettiği iki konumdan bahseder.
Klein, “paranoid-şizoid konum” ve “depresif konum”dan söz eder ve bundan, ruhsal alandaki hareketliliği ve değişimi kavramayı ayrıca psikanalitik evrelerin savunucuları tarafından ortaya atılan katı kronolojilere meydan okumayı anlar.29 Alford (1989)’a göre bu konumları, bir gelişim evresi gibi değil, kendine özgü anksiyeteleri, savunmaları ve içsel nesne ilişkileri olan bir benlik örgütlenme durumu olarak anlamak gerekir.30
Paranoid-Şizoid Konum: Bu konumda bebek, kaygısını azaltmak için kendi içindeki istemediği saldırganlığı ve kötü yanlarını anneye, yani memeye yansıtarak kendinden uzaklaştırmaya çalışır. Bu pozisyonda “kötü”, annedir.31
Depresif Konum: Bu dönemde daha farklı ilişkilere giren çocuk, anneyi ve kendisini daha tam, yani “iyi” ve “kötü”lerin toplamından oluşan bir bütün olarak görmeyi başardıkça, geçmişte annenin iyi yanlarını görmemiş olmaktan dolayı suçluluk duygusu yaşar.32
Klein ile Freud’un ayrıldığı temel noktalar bilinmekle beraber asla kesin bir ret olarak gündeme gelmemiştir.33 Bu farklılaşan noktalar şu şekilde sıralanabilir:
-Freudcu bilinçdışı, arzu ve bastırma etrafında yapılanmıştır; Melanie Klein ise yenidoğan bebeğin ruhsal acısı, bölünme süreçleri ve onun ilk ortaya çıkan, sınırlı da olsa, yüceltme yetisine odaklanır.
-Freudcu dürtü bir kaynağa ve bir amaca sahiptir, ancak nesnesi yoktur. Ne var ki Klein’a göre yenidoğan bebeğin dürtüleri en başından beri nesneye (meme, anne) yöneliktir.
-Freud, öznenin ruhsal hayatının merkezini, hadım edilme kompleksi ve babanın işlevi etrafında belirler. Melanie Klein bu gerçekleri göz ardı etmeksizin psikanaliz teorilerinde eksik olan annenin işlevini bu ikisine ekler. Sonuç olarak Ödipal üçgeni bir ikili ilişkiye indirgeme riskine girer (ancak teorisinde ikili ilişki her zaman bir “birleşik” ebeveyn nesnesinin birincil hali ile yer alır).
-Freud sevgiyi asla kuramlaştırmamasına rağmen, sevginin aktarımından yola çıkarak psikanalizi icat eder. Klein ise genç hastalarının analiste – anne ile ikame olarak kendisine – yönelttikleri anneyle ilgili aktarımlarını analiz eder, aynı şekilde çocuklar oynarken ortaya çıkan ve analistin kendisinde karşı aktarımı oluşturan (öğrencileri tarafından doğrulanmıştır) fantezileri dinlemeye koyulur.
-Freud için rüyalar ve dil; Klein için oyuna sızan fanteziler yöntemdir.34
Melanie Klein’ın tüm eserleri dört cilt halinde toplanmış ve Hogart Yayınevi tarafından basılmıştır:
35
1. Love, Guilt and Reparation and Other Works 1921-1945 (The Writings of Melanie Klein, Volume 1)
2. The Psycho-Analysis of Children (1932) (The Writings of Melanie Klein, Volume 2)
3. Envy and Gratitude and Other Works 1946-1963 (The Writings of Melanie Klein, Volume 3)
4. Narrative of a Child Analysis: The Conduct of the Psycho-Analysis of Children as Seen in the Treatment of a Ten-Year-Old Boy (The Writings of Melanie Klein, Volume 4)
Türkçede basılmış olan kitapları ise aşağıda sıralandığı gibidir:
1. Sevgi, Suçluluk ve Onarım (2008) (B. Habip, Çev.). İstanbul: Kanat.
2. Haset ve Şükran (2011) (O. Koçak ve Y. Erten, Çev.). İstanbul: Metis.
3. Çocuk Psikanalizi (2015) (A. Demir, Çev.). İstanbul: Pinhan.
Orijinal kaynak: melanie klein. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kristeva, J. (2015). Melanie Klein: Delilik yahut acı ve yaratıcılık olarak ana katli (1. Baskı).(A. Demir, Çev.). İstanbul: Pinhan. (Orijinal çalışma basım tarihi 2001). ↩
Klein, M. (2011). Haset ve şükran (3. Baskı). (O. Koçak ve Y. Erten, Çev.). İstanbul: Metis. (Orijinal çalışma basım tarihi 1975). ↩
Geçtan, E. (2013). Psikodinamik psikiyatri ve normaldışı davranışlar (21. Baskı). İstanbul: Metis. ↩
Murdock, N.L. (2014). Psikolojik danışma ve psikoterapi kuramları (2. Baskı). (F. Akkoyun, Çev.). Ankara: Nobel. (Orijinal çalışma basım tarihi 2008). ↩
Schultz, D.P. ve Schultz, S.E. (2007). Modern psikoloji tarihi (1. Baskı). (Y. Aslay, Çev.). İstanbul: Kaknüs. (Orijinal çalışma basım tarihi 2004). ↩
Klein, M. (2015). Çocuk psikanalizi (1. Baskı). (A. Demir, Çev.). İstanbul: Pinhan. (Orijinal çalışma basım tarihi 1948). ↩
Göka, E., Yüksel, F.V. ve Göral, S. (2006). İnsan ilişkilerinde yansıtmalı özdeşim. Türk Psikiyatri Dergisi, 17(1), 46-54. ↩
Melanie`` ``Klein`` ``Trust`` ``(2016).`` ``Melanie`` ``Klein’s`` ``publications.``
http://www.melanie-klein-trust.org.uk/melanie-kleins-publications
``.
↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page